
Üst ve alt çene kemikleriyle bir uçtan birleşen ve diğer ucu
ağız boşluğunda açıkta kalan dişler, kemik sertliğindeki organik oluşumlardır.
İnsanların sesini etkin bir şekilde kullanarak konuşmasında aktif rol oynayan
dişlerin temel vasfı ise kolay sindirim için tüketilen besinlerin çiğnenmesini
sağlamaktır. Sindirim ağızda başladığı için dil ile birlikte dişler de sindirimin
ilk halkasında yer alır. Dişler konuşmanın düzgün olmasını sağlamanın yanı sıra
yüzün estetik görünümünde de önemli bir role sahiptir. Bebeklerde 6 aydan
itibaren çıkmaya başlayan dişler kısa süre içinde 20 adet
süt dişi olarak damağın
üst ve alt kısmında sıralanır. Genellikle 6-7 yaşından itibaren dökülen bu süt
dişleri, yerini ömür boyunca kullanılacak ve bu yüzden de iyi bakılması gereken
kalıcı dişlere bırakır.
Diş Minesi Elmastan Sonra Doğadaki En Sert Organik
Maddedir
Kesici, azı ve köpek olmak üzere üçe ayrılan dişler
çocuklarda 28, yetişkinlerdeyse çoğunlukla 32 adettir. Damağın en gerisinde
çıkan 3. Büyük azı dişleri halk arasında “20 yaş dişi olarak adlandırılır” ancak
bu dişleri hayatı boyunca hiç çıkmayan yetişkinler de bulunmaktadır. Her bir
diş;
boyun, kök ve taç olarak üç bölümden meydana gelir. Mine ile kaplı olan ve
dışardan bakıldığında görülen en dış kısma taç denir. Mine ile diş etinin
birleştiği diş bölümüyse boyundur. Kök ise tahmin edilebileceği üzere dişin
çene kemiğinin içinde kalan yani bağlantıyı sağlayan kısımdır.
Hidroksi Apatitten oluşan diş minesi, elmastan sonra dünya
üzerindeki en sert doğal yapılı maddedir. Zaten bu sertliği sayesinde “iyi
bakılması halinde” onlarca yıl boyunca besinlerin sindirilmesine yardımcı olur.
Uzun yıllar boyunca her gün yüzlerce kez besinleri çiğneyen azı dişleri, bu
sert yapısı sayesinde bir ömür boyunca milyonlarca defa bu işlemi
tekrarlamasına rağmen sertliğini muhafaza edebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder